>
 
   
     
 
   
Mehmet BAYHAN Fotograf üzerine yazılar
Prof.Mehmet BAYHAN
           SANAT ÜRÜNÜ OLARAK FOTOGRAF

Sanat ürününün pazarı da vardır. Sanat yapanın üretmek heyecanı ile yetinmesi beklenemez. İlgi de görmelidir. Bir sanat ürününü satın almak isteyen ne düşünür; çok beğenmiştir ve sahip olmak ister. Hele çok para verecekse, bir süre sonra elden çıkarmaya kalktığında gene para etmelidir. Hiç değilse değerinden kaybetmemelidir.

Sanat ürünü olarak "fotoğraf" böyle midir?.

Evet hoşa gidebilir ya da arşiv değeri vardır. Ama aldığınız malzeme zamana dayanmıyorsa, hele bu bilinçle üretilmemişse siz olsanız bir dolu para verir misiniz?.

Nasıl fotoğraflar satılır?. 19 ve 20.YY belgeselleri, ünlülerin çalışmaları, çağdaş işler.. Tabi profesyonel amaçla üretilen ve satılan çalışmalar bu irdelemenin dışında kalır. Fotoğraf bankalarında "havaya top atmış çocuk" fotoğrafı da arandığı olur.. Rahmetli Sami Güner ile Bolu'ya gidiyorduk. İnekler otlayan küçük bir çayırlığın yanından geçerken arabayı sertçe durdurup fırlamıştı. Sonra kısaca açıklamıştı: "sütçüler ister, dericiler ister, ayakkabıcılar ister"..

Özene bezene, düşüne taşına, bütün teknik ve estetik becerinizi seferber ederek ürettiğiniz iş çekmecenizde kalmalı mı?. Yok ilgi görmeli ve satılmalıysa, alana nasıl bir garanti veriyorsunuz ki yirmi yıl sonra ayni niteliklerde olacaktır?.

İşte fotoğrafın sorunu..

Bu sorun galiba en çok ABD'de dikkate alınmakta ve çözüm aranmakta.. Bilimsel çalışmalar yapılmakta. Dergilerde ve internet ortamında çok ciddi yayınlar yer almakta.

Ülkemizde farkına varıldığını söyleyebilir miyiz?.

Sanat ürünü olarak fotoğraf satışı konusunda değişik ülkelerdeki tanıdıklara oralardaki durumu sordum ve onbeş ülkeden yanıt geldi.. Yanıtların ortak paydaları var; ülkenin ekonomik durumu ya da gelişmişlik düzeyi, ki eğitim-kültürü de kapsamakta, genellikle belirleyici olmakta. Avrupa'da Fransa ve İngiltere'de, geleneksel olarak (ne de olsa fotoğrafın başladığı ülkeler) yüzelli yıllık müzeler, 100-150 yıllık örgütler, galeriler ve fotoğrafın önemli bir düşünsel-sanatsal üretim olduğu fikri var. Almanya da iyi durumda. Münih'teki bir fotoğraf okulu her yıl açık arttırma düzenliyor ve geliri ile makine-teçhizat alıyordu. Danimarka, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde durum pek parlak değil. Yunanistan dahil doğu Avrupa'da hiç değil. Batı Avrupa'da ve uzak doğuda müzeler önemli bir alıcı.

Biraz şaşırtan ülke İsrail oldu. Son on yılda fotoğraf koleksiyonerleri oluşmuş. Galeriler ve fotoğraf satışı var, fiyat yüksek. İsrail Müzesi iyi alıcı. Anladığım odur ki, ekonomik ve kültürel durumu hızla gelişmekte.

ABD'de ise durum bir alem; coşkulu, yoğun... Müze çok ve hepsinin arşivi var. Zaten orada kitapların da "müze baskısı" yapılıyor ve 50-100 dolarlık kitabın müze baskısı 1000-2000 dolara satılıyor. Dergilerin fotoğraf satışı, sadece fotoğraf kitapları satan kitapevleri ve fotoğraf satışları var (örneğin www.photoeye.com).. Kasaba fuarlarında çadırını kurmuş fotoğrafını satana rastlanabiliyor. Galeri pek çok. Vaktiyle 50bin nüfuslu Santa Fe kentine yolumuz düşmüştü, 125 sanat galerisinin 25'i fotoğraf içindi.. Bu kent sanat ortamı ile ünlü, zengin komşusu Teksas'ın sayesinde.. Rolls Royce araba duruyor, önüne kocaman boğa boynuzları bağlanmış, kapısı açıldığında işlemeli çizmeli ve kovboy şapkalı biri iniyor, galeriye girip elini şöyle bir döndürüyor ve "hepsini aldım" diyor.. Yakınıyorlardı, hava olsun diye yazın açık hava operasının bütün biletlerini alıyorlar ve biz göremiyoruz.

İnternetten derlediğim bazı bilgileri aktarmak istiyorum.

Fotoğraf için açık arttırmalar var, 100 dolardan 5-10bine kadar.. Fotoğrafçının tanınmış olması kadar baskının niteliği (tekniği, malzeme cinsi, vb), baskının fotoğrafçı tarafından veya ölümünden sonra yapılmış olması etkili.. Geçen yıl ünlü bir fotoğrafçının son yirmi yılda satılan işlerinin ölümünden sonra gene ünlü bir fotoğraf tarihçisi tarafından gizlice basıldığı ortaya çıktı ve bir skandal olarak gazetelere konu olduydu..

Satılacak baskılarda RC (resin coated / plastik) kağıt kesinlikle kullanılmıyor. Mutlaka selüloz tabanlı, Multigrade olabiliyor. Eğer siyahbeyaz geleneksel baskı ise "archivaly processed" kaydı düşülüyor (arşivde kalacak, zamana dayanacak şekilde hazırlanmış). Çoğunlukla daha geniş bir altlığa yapıştırılıyor, altlığın şu gramda %100 pamuk özel karton olduğu belirtiliyor..

Siyahbeyazlar genellikle tonlanıyor. Görünüme doygunluk veren ve baskının ömrünü uzatan selenyum tonlama yaygın. Çay ile tonlama da yapılmakta!. (Boyama demek belki daha doğru. Tonlamada gümüş parçacıklarının yapısı değişiyor ve yeni bileşikler oluşuyor). Sitelerden birinde "çay ile tonlama "archival" mı diye soruluyordu, yanıt evet idi, ama ayrıntıda biraz kayıp getirdiği eklenerek.. (Yıllardır öğrencilerimizle yaparız; değişik çaylar, kahve, C vitamini.. Çay için internette bilgi var).

Fotoğraf baskısında uzmanlaşmış teknisyenler olağanüstü işler hazırlıyorlar. Siyahbeyazda "unsharp mask" ve seçilen bölgelerde yakma-açma çok uygulanıyor. "Sayısal yöntemlerle oynanmamıştır" notu düşüldüğü de oluyor.. Büyük usta Ansel Adams'ı da anmadan geçmeyelim. Ünlü işlerinden "Moonrise at Hernandez"in doğrudan baskısını gördüğümde aradaki farka pek çok şaşırmıştım..

Gum-bikromat, paladyum, karbon, platin gibi eski teknikler uygulanıyor. Böyle hazırlanan fotoğrafların dayanıklılığı ve albenisi farklı oluyor. Kalın suluboya kağıdı üstünde fırça ile yapılmış gibi fotoğrafları düşünün. "Dye tranfser" de yapılması zor ama zamana dayanıklı ve pazarda yer bulan bir renkli baskı tekniği. İki yıl önce Pamukbank Galerisi'ne gelen Sarah Moon fotoğrafları bu teknikle yapılmıştı.

Sayısal teknikler hızla gelişmekte ve yaygın olarak kullanılmakta. Özel kağıt, zamana dayanıklı özel boyarmaddeli mürekkep, kullanılan gereçlerin gücü, vb.. Sayısal tekniklere ilişkin olarak tartışılan sorulardan bazıları:
 

  • Sayısal negatifler geleneksellerden daha mı kötü sonuç vermekte?.
  • Photoshop teknikleri ile geleneksel negatifin niteliği yükseltilebilir mi?.
  • Sayısal baskılarda kontrast yüksek ve özellikle gölgede ayrıntı az. Ekranda bakılmadığı için mi böyle görünmekte?. Eğrilerle oynayarak üstesinden gelinebilir mi?.


    Öyle görünmekte ki, sayısal tekniklerin daha çook yol alması gerekmekte..

Renkli fotoğrafın sorunlarını çözmeye ilişkin bir haber de İsviçre'den. Renk zamana dayanmaz. Rengi oluşturan elementler, ortam koşulları ile kimyasal etkileşimi sürdüren organik bileşiklerdir. Siyahbeyaz fotoğraf ve yağlıboya resimde bu sorun yok. Işık, sıcaklık, nem, gazlar etkileşimi hızlandırır. Duvara astığınız renkli fotoğraf bir zaman sonra yoktur. Saydamlar da.. Sayısal baskılar daha çabuk solar. Bu sorunu çözmek için bir vakıfta araştırmalar yapılıyor.

Siyahbeyazı da tümden sorunsuz sanmayalım. Bir basın haberinden öğreniyoruz; Bill Gates'in koleksiyonundan yüz yıllık baskıların saklandığı odaya girince kötü bir koku algılanıyor. Farkediliyor ki, duyarkatta organik bir madde olan jelatin bozulmakta. Eski bir madenin 800m derininde özel oda hazırlanıyor ve koleksiyon oraya konuyor..

Bazı müzeler iki renkli baskı satın alıyor. Biri sergilenirken diğeri saklanıyor. Solmaya başladığında değiştiriliyor. Nasıl saklanırsa saklansın, ışığa çıkarıldığında birincisi kadar çabuk soluveriyor. Bir ara yaygınlaşan "ciba" baskı çözüm arayışının ürünü idi ama başka sorunları getirerek. Dye transfer iyi fakat o da pahalı ve fotoğraf gibi durmuyor, boya kalınlığı algılanıyor.

Videoda da benzer sorunlar var. Bir kere bantların fiziksel yapısı dayanıklı ve durağan değil. Tekrarlanan gösterimler zarar veriyor ve sistem giderek ortadan kalkıyor, yerini DVD alıyor. Elinizdeki video sanatı ürünlerini on yıl sonra ne yapacaksınız?. DVD kaç yıl dayanacak?.

Vakıfta geliştirilen teknik şöyle; özel bir tarama gereci gene özel programı ile solmakta olan baskıyı nokta nokta tarıyor, fotoğrafın yapısına göre sayısal düzeltme yapılıyor ve baskı tekrarlanıyor. Ancak telif hakkı yasaları engel oluşturuyor ve yasayı değiştirtmeye çalışıyorlar. Satın alınan fotoğraf yirmi yıldan önce yenilenemiyor, video kayıtlar DVD'ye aktarılamıyor. ABD'nde bir galerinin, renkli baskı solduğunda laboratuar fiyatına yenilemek koşulu ile sattığını okumuştum. Bir galerici de şöyle diyordu, "Müşterilerime telefon ettiğimde fotoğraf değil, iyi sanat ürünü var derim. Satış şansı çoğalıyor"..

Ne dersiniz, fotoğraflarımızı sanat ürünü olarak satabilir miyiz?

Sevgilerimle
Prof. Mehmet BAYHAN

ABD'nde yayımlanan Photo Technique dergisinin yarışma sonuçlarını, kendi yorumları ile aktarıyorum.

(Not: teknik verileri özellikle aktardım. Belki de, ne kullanıldığı değil nasıl kullanıldığı önemli).
 
Fotograf : Gary Bakken
Çölde Sağanak - Gary Bakken (Birinci)

Hasselblad 503CW, 80mm obj., Agfapan 100 filim, rodinal geliştirici. Negatif Nikon-8000 ile taranmış, 75mb dosya oluşmuş. 190gr'lık %100 pamuk kağıt üzerine Epson-3000 ve "quad-tone/selenium-tone" mürekkep ile basılmış. Sayısal teknikleri sadece karanlık odanın yerini alsın diye kullandığını söylüyor. Seçici kurul diyor ki; çok yalın bir düzenleme, gerçek bir durum ama alışılmadık, siyahbeyazlar çok güzel..
 
  
Fotograf : Bruce A.Edelstein

Altamaha Bataklığı - Bruce A.Edelstein (İkinci)

Toyo 45R makina, Kodak 4Y5 IR filim, Rodenstock Sironar 150mm obj., turuncu filtre, 6sn - f.45.. HC-110 geliştirici, Forte Polygrade kağıda baskı. Seçici kurul; baktıkça sevdik, kızılötesinin iyi kullanıldığı bir örnek, sanki ön alan açık-seçik ve gerisi bilinmeyen, ağaçların yansımaları güçlü..

 
  
Fotograf : Brian Henson
Death Valley Kumulları - Brian Henson (Üçüncü)

Hasselblad 903SWC, #25 kırmızı filtre, N+1 geliştirme, Ilford Multigrade kağıda baskı, Edval Ultra Black geliştirici.. Seçici kurul; ortadaki kumulun ışığı ve kumulların ritmi, boyut oranı ve derinliği güzel, kumun dokusu bizi oraya götürmekte..

 
 
Fotograf : Craig Gordon
Yağmuru Beklerken - Craig Gordon (Mansiyon)

Nikon Coolpix 995, geniş açı, Epson 7600 ve UltraChrome mürekkep ile baskı, Photoshop ile kontrast arttırılmış.
 
 
Fotograf : Jim Richey

Oklahoma - Jim Richey (Mansiyon)

Toyo Field 45A makina, Rodenstock Geronar 150mm obj., Tri-X filim, 1/15 - f.22, negatif Epson 1680 ile taranmış, Epson 1280 ve Neutral-Warm mürekkep ile basılmış..

 
 
 
Açık arttırmalardan fotoğraflar ve fiyatları..
Fotograf : Ansel Adams
Fotograf : Eugene Atget
Ansel Adams - 6000.$
Eugene Atget - 7500.$
Fotograf : Lynda Frese
Fotograf : Frantisek Drtikol
Lynda Frese - 750.$
Frantisek Drtikol - 12000.$ (Onluk dizi)
Fotograf : Henri Cartier Bresson
Fotograf : Brassai
Henri Cartier Bresson - 4000.$
Brassai - 5000.$
Fotograf : Jerry Uelsmann
Fotograf : Robert Oshman
Jerry Uelsmann - 1750.$
Robert Oshman - 1500.$
Fotograf : NASA
Fotograf : Pascal Sebah
Mars / NASA - 175.$
Pascal Sebah (Osmanlı) - 200.$

 

.