>
 
   
     
 
   
S. HALUK UYGUR
S. HALUK UYGUR
KUTSAL SAYILAR

Geçen yazımda aksi bir adam olduğumu yazmıştım. Ancak sadece aksi değil biraz da takıntılıyım. O kadar takıntılıyım ki "Niçin" sorusu neredeyse düşüncemden hiç eksilmez. "Niçin"ini bulamadığım şeyler rahatsız eder durur beni...

Son zamanlarda aklım sayılara takıldı.

Kutsal sayılara...

Hani bazı sayılar toplum tarafından kutsal sayılır ya!

"Niçin kutsal bu sayılar?... Onları diğerlerinden ayıran bir özellik olmalı?" diye sormaya başladım.

Örneğin 7 sayısı...

Niçin ölümün 7. günü fakirlere yemek dağıtılır ve kuran okunur da, 6. veya 8. gün değil?

Hacı olmak için niye Kabe'nin etrafında 7 kez dönmek gerekir?

Neden dileğimizin kabulü için bazı duaları 7 kez okumak zorundayız.

12 de öyle...

Hititlerin niye 12 tanrısı vardır?

Zeus da Olimpus Dağı'na sadece 12 tanrı kabul eder. Eğer yeni bir tanrıyı dağa kabul edecekse, başka bir tanrıyı kovmadan onu dağa almaz. Olimpos'da asla 13 tanrı olmamıştır.

Niçin Tevrat 12 İsrail kavmine gönderilmiştir? Ve niçin Hz. İsa'nın 12 havarisi, Alevilerin 12 imamı vardır?

13 sayısı 12'lik düzeni bozduğu için mi uğursuzdur?

40 ve 52 sayısı için de benzer sorular sorulabilir. Biliyorsunuz ki ölümün 40. ve 52. günleri kuran okunan törenler yapılır.

Acaba insanlar bu sayıları gelişigüzel mi seçtiler, yoksa evrendeki matematiksel düzenin temel sayılarını mı kutsadılar?

Evrende matematiksel bir düzen var mı?

Öyle bir düzen yoksa eğer, niçin seslerle bir armoni elde etmek için 7 nota kullanıyoruz? Gökkuşağında neden 7 renk var?Atmosfer niye 7 kat? Ayrıca yerin altında da 7 kat var?

Dünya güneş etrafındaki dönüşünü niçin 12 ayda tamamlıyor?12 ay aynı zamanda 52 hafta...Bir deste niye 12 adetten oluşuyor da 13 veya 11'den değil?Hindular 12 yılda bir Jüpiter, Dünya ve Güneşin aynı hizaya geldiğini biliyorlar mıydı ki,12 yılda bir Jüpiter adına özel bir tören yapıyorlar? Güneş sisteminin yeni bulunan 12. yıldızı Sedna,niye Dünya'dan 12 milyar kilometre uzakta?..

Bu niçinleri o kadar çoğaltabilirim ki,asıl kafamı taktığım ve fotoğrafla ilgili olan sorularıma sıra gelmeyeceğini düşünerek uzatmak istemiyorum.

Biliyorsunuz biz fotoğrafçıların(ve diğer görsel sanatla uğraşanların)da kutsal sayıları var.

Bir'in üç'e(veya 2'nin 3'e)oranı...

Aslında biz fotoğrafçılar bu oranı biraz sündürmüşüz.Gerçeği 5'in 8'e (veya 3'ün 8'e) oranıdır.Fotoğraflar (resimler) ancak bu oranları içerdiği ölçüde estetik olabilirler.Bizim "kare" dediğimiz, bir pozluk bir film de aslında kare değil 24mm'ye 36 mm ebadında(yaklaşık 5/8 oranında ) bir dikdörtgendir (sık kullanılmayan diğer formatları istisna kabul ediyorum). Altın noktalar diye tarif ettiğimiz ve insan gözünün direk gittiği noktalar fotoğrafın 8'de 5 veya 8'de 3'lük bölümlerindedir.

Bu oranları resimde de mimaride de görebiliriz.Mimarinin temeli sayılan Yunan mimarisinde pencereler 8'e 5'lik dikdörtgenlerdir. Kapılar ,kirişler hep 5 ve 8 ile ifade edilen yerlere yerleştirilir.Sadece insanlar değil doğa da bu kutsal orana uyar. Örneğin yunus balığının burnu ile yüzgecinin arasındaki mesafe 5 ise, yüzgeci ile kuyruğu arasındaki mesafe 8'dir. İnsanın parmak ucu ile dirseği arasındaki mesafe 8 ise, dirseği ile omuzu arasındaki mesafe 5'dir.

İki kaşın uçları arası mesafe 8 iken kaş ortası ile burun ucu arası mesafe 5 olan insan güzel bulunur.

Çünkü insan gözünün görme alanı kısa kenarı 5, uzun kenarın 8 olan bir dikdörtgendir. Dolayısıyla insan gözü 5/8 oranındaki dikdörtgen cisimleri (görüntüleri) daha iyi algılar. Yani güzellik insanın görme biçimiyle ilgili,insana özgü bir kavramdır.Eğer insandan başka düşünebilen bir canlı olsaydı,bizim güzel bulduğumuzu güzel bulmayabilecekti. O kendi görme biçimine (veya algılama) göre başka şeylere güzel diyecekti.

Bu tezlerle fotoğrafçının (veya diğer görsel sanatlarla uğraşanların) niye 5 ve 8 (veya 3 ve 8) rakamlarını kutsadığı sorusuna yanıt bulabildik. Bu insanoğlunun yaradılışındaki görme biçimiyle ilgili... Ama niçin insanoğlunun ve dünyadaki birçok canlının yaradılışında 5/8 oranı kullanılmış?

Aslında sadece dünyada değil ki!

Araştırdığımızda uzayda da bu orana sıkça rastlıyoruz.

Örneğin gezegenler yıldızlar etrafında dönerken daire değil de uzun çapı 8, kısa çapı 5 olan eliptik bir yörünge üzerinde yol alırlar. Dünyanın bir daire üzerinde değil de bir elips üzerinde yol alması ,her an güneşe uzaklığını farklı kılar. Bu farklılık da mevsimleri doğurur. Yani hayatı var eder. Kısacası biz dünyadaki canlılar yaşamımızı 5 ve 8 rakamı arasındaki orana borçluyuz. Ve bu oranı teşkil eden sayılar(8,5 ve3) aynı 7,12,40,52 gibi bizler için önemlidir. Bir farkla;7,12,40,52 dinsel ritüeller içinde kutsanırken, 5,8 ve 3 biz sanatla uğraşanların kutsal sayısı olmuştur.

Benim takıntım hala bitmedi!

Niye evreni var eden matematiksel düzende bu sayılar var da, başka sayılar yok?

Bu sorunun cevabını vermekte hala acizim.

Birçok kişi gibi yüce yaratanın takdirine sığınmaktan gayrı elimden bir şey gelmiyor.

 

S. HALUK UYGUR

.