>
 
   
     
 
   
S. HALUK UYGUR S. HALUK UYGUR

FOTOĞRAF BİR DİLDİR, ASLA BAŞKA BİR LİSANA İHTİYACINIZ YOKTUR

 

Haziran ayında, 6. Avrupa Fotoğraf Sanatçıları Buluşması Romanya'nın Oredea, Macaristan'ın da Debrecen kentlerinde eşzamanlı olarak yapıldı.

İki konuşma yapmak üzere Türkiye'den ben çağrıldım. Bir de Reha Bilir...

İkimizin de içerisinde insan olmayan fotoğrafı yok gibidir.

Bunu şunun için yazıyorum:

Avrupalı fotoğrafçılar fotoğraflarında insanı pek kullanmıyorlar. Kullananlar ise daha çok kiraladıkları mankenler ile nü çalışıyorlar.

Bir keresinde bu toplantılardan birinde; "Niye bu kadar çok nü çalışıyorsunuz?" diye soracak oldum... Amacım "Eğer bir insan çıplak çekilecekse bir nedeni, bir amacı olmalı. Üstelik bu amaç çıplak insan görüntüsü elde etmekten öte bir şey taşımalı!" demekti.

Ama sözlerimi ağzıma tıkayıvermişlerdi, "Tabii ki, siz müslümanlar çıplaklığa karşı olmayacak da kim olacak?" gibisinden bir cevapla...

Ertesi gün hep beraber yaptığımız gezide, bir köy pazarı görüp otobüsü zorla durdurduğumda, insanlarla sarmaş dolaş fotoğraf çekerken, Avrupalı fotoğrafçıların beni şaşkın gözlerle izlediğini görünce, niye bu kadar çok çıplak insan fotoğrafı çektiklerini anlayıvermiştim. Çünkü onlar insanlara o kadar çok yabancılaşmış, ortak dillerini o kadar kaybetmişlerdi ki, "Giyinik insan fotoğrafı çekemedikleri için, çıplak insan fotoğrafı çekiyorlardı."

Pazarda fotoğraf çekmeyi t am am layıp,otobüse bindiğimde, fotoğrafçılardan biri dayan am am ış ,hepsinin ortak sorusunu soruvermişti:

"Sen onların dilini, onlar senin dilini bilmiyor. Nasıl anlaştın o kadar insanla?"

Evet biliyorum konudan epeyce uzaklaştım. 6. Avrupa Fotoğraf Sanatçıları Buluşması'na geri dönelim isterseniz!

Etkinlik sonunda ev sahibi Romanyalılar, bir Romen köyüne gezi düzenlemişlerdi. Fotoğraf çekmek amaç...

Diğer fotoğrafçılar ağaç yapraklarının, kır çiçeklerinin, hadi biraz daha insaflı olayım kilise çanlarının fotoğrafını çekerken, ben Japon fotoğrafçı Keiko Sato'yu da yanıma alarak bir köy evinin içine dalıverdim. Evde 70 yaşlarında bir kadın vardı. Kadın Romence'den başka bir dilden tek bir kelime bilmiyor. Ben ve Keiko ise Romence'den sadece "Norok" kelimesini biliyoruz. ( O da "Şerefe" anlamına geliyor ki, gün boyu içki içen Romenlerden bu kelimeyi öğrenirken çok zorlamamıştık.)

Ben buna rağmen kadınla arkadaş olup, tüm hayat hikayesini öğrendim. Çavuşesko döneminde Amerika'ya kaçan kocasından tutunda, Bükreş'teki doktor akrabasına kadar... Gençlik fotoğrafını gösterip, eskiden çok güzeldim, şimdi çirkinleştim fotoğrafımı çekmeyin diye sızlanmasına rağmen, çok sayıda fotoğrafını çekmeme izin verdi.

Evden çıktığımızda, şaşkınlık içerisinde olan Japon, ayni diğerleri gibi sormadan edemedi..." İkinizde birbirinizin dilini bilmiyorsunuz, nasıl anlaştın kadınla?".

Sonra da verdiğim cevabı not defterine yazdı... "The photography is a language, you never need another language."

"Fotoğraf bir dildir. Asla başka bir dile ihtiyacın yoktur."

Fakat unutmayınız ki, dilinizi ancak söyleyecek bir şeyiniz varsa kullanabilirsiniz.

Söyleyecek bir sözünüz yoksa, gelsin ağaç yaprakları, gitsin kilise çanları...

En fazla çıplak kadın fotoğrafları...

 

 

S. HALUK UYGUR

 

.